İncirli Cd. No:84, BURSA
0224 328 47 12

‘Şeytan Çarpması’ Filmine Konu Olan Anneliese Michel’in Bir Ayin Sırasında Ölmesinin Trajik Hikâyesi

Everest Bilgisayar - İnternet Cafe - Teknik Servis

'Şeytan Çarpması' Filmine Konu Olan Anneliese Michel'in Bir Ayin Sırasında Ölmesinin Trajik Hikâyesi

‘Şeytan Çarpması’ Filmine Konu Olan Anneliese Michel’in Bir Ayin Sırasında Ölmesinin Trajik Hikâyesi

Korku türünü seviyorsanız şeytan çıkarma ayini konulu pek çok film izlemişsinizdir. Bunlardan bir tanesi olan 2005 yapımı The Exorcism Of Emily Rose filmi ise gerçek bir hikayeye dayanıyor. 1970’li yıllarda Anneliese Michel isimli genç bir kız, gerçekten kendisine şeytanın musallat olduğuna inanıyordu. Anneliese Michel için yapılan şeytan çıkarma ayinlerinin sonu ise hiç güzel bitmedi.

Anneliese Michel, şeytan çıkarma ayinleri sırasında ölen belki de tek insan değildir ancak onun yaşadıkları mahkeme kayıtlarına da geçtiği için tüm dünya tarafından biliniyor. Maalesef bazı yobaz Hristiyanlar, bu genç kızı şeytanla mücadele ederken ölmüş bir azize olarak kabul ediyor ama yaşananlar pek de öyle görünmüyor. Gelin Anneliese Michel’in yaşadığı trajik olaylara yakından bakalım.

Kendi halinde dindar bir genç kız; Anneliese Michel

Anneliese Michel, 1952 yılında Almanya’nın Bavyera eyaletinin Klingenberg şehrinde katolik bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin geleneklerine bağlı olarak haftada iki kez kiliseye giden dindar bir katolik olarak yetiştirildi. Kendi halinde bir yaşam süren genç kızın hayatı 16 yaşında değişmeye başladı.

Günlerden bir gün Anneliese Michel, okulda aniden bayıldı ve sersem bir şekilde bir süre ortalarda dolaştı. Kendine geldiği zaman bu olayı hatırlamıyordu. Arkadaşlarına ve ailesine göre genç kız bir nevi transa geçmiş gibiydi. Bir yıl sonra aynı olay tekrar yaşandı. Bu sefer Anneliese Michel yatağını ıslattı ve tüm vücudunu sarsan kasılmalar yaşayarak titreme nöbeti geçirdi. Olanlar yalnızca başlangıçtı.

Tıbbi teşhis kondu ancak ilaçlar yetersizdi:

İkinci nöbetin sarsıcı etkisinden sonra ailesi Anneliese Michel’i bir doktora götürdü. Genç kızı muayene eden nörolog, beyin hücrelerindeki düzensizlik nedeniyle ortaya çıkan bir rahatsızlık olan temporal lob epilepsisi teşhisi koydu. Anneliese Michel, doktor tarafından verilen ilaçları düzenli olarak içtiği sırada 1973 yılında Würzburg Üniversitesi’ne başladı.

Genç kız, doktor tarafından verilen ilaçları düzenli olarak içiyordu ancak teşhis mi yanlıştı yoksa ilaçlar mı yetersiz geldi bilinmez; geçirdiği ataklar çok daha güçlenerek gelmeye devam ediyordu. Zaten dindar bir insan olan Anneliese Michel, yaşadıklarının tıbbi bir sorundan çok daha fazlası; bir şeytan musallatı olduğunu düşünmeye başladı.

Görsel ve işitsel halüsinasyonlar başlıyor:

Anneliese Michel’in geçirdiği ataklar güçlendikçe farklı belirtiler de ortaya çıkmaya başladı. Gittiği her yerde şeytanın yüzünü görüyor, dua ettiği sırada şeytanın kulağına fısıldadığı ve ona cehennemde çürüyeceğini söylediği görsel ve işitsel halüsinasyonlarla mücadele ediyordu. Genç kız, yardım almaya karar verdi.

Maalesef Anneliese Michel bu yardımı bilim insanlarından almak yerine rahip rahip gezmeye başladı. Neyse ki bazı aklı selim din adamları ona tıbbi yardım alması gerektiğini söylediler. Zaten bu tür bir şeytan çıkarma ayini piskopos izni olmadan yapılmıyordu. Bu nedenle genç kızın ilk çabaları yetersiz kaldı.

Anneliese Michel bir kez şeytan tarafından ele geçirildiğine inandığı için devamı geldi. Genç kız üstündeki giysileri parçalıyor, günde yüzlerce kez diz çökerek dua ediyordu. Hatta Anneliese Michel iki gün boyunca emeklemiş, köpek gibi havlamış, örümcek yemiş, kömür yemiş, ölü bir kuşun kafasını ısırmış ve hatta yerdeki kendi idrarını yalamıştır. 

Şeytan çıkarma ayinleri başlıyor:

Anneliese Michel hem psikolojisi bozulduğu için hem de onu ele geçirdiğini düşündüğü şeytana zarar vermek için garip hareketlerini sürdürdü. Bu süreçte genç kızın ailesi Ernst Alt isimli bir rahip buldu. Ernst Alt, genç kızın saralı gibi görünmediğini ve mutlaka bir şeytanın onu ele geçirdiğini iddia ederek yerel piskopostan izin aldı ve şeytan çıkarma ayinleri başladı.

Ernst Alt, yanına Arnold Renz isimli bir rahip daha alarak Anneliese Michel’in anne ve babası ile birlikte piskopostan tamamen gizli tutulması şartıyla izin alınan şeytan çıkarma ayinlerine başladı. Alt ve Renz, Anneliese Michel’in üzerinde her biri 4 saat kadar süren toplam 67 şeytan çıkarma ayini yaptılar. 

Şeytan çıkarma ayinleri boyunca Anneliese Michel, rahiplere karşı koyuyor ve onlarla içindeki şeytan olarak hırıltı bir sesle konuşuyordu. Ayinler sırasında genç kızın, adları Lucifer, Cain, Judas Iscariot, Adolf Hitler, Nero ve Fleischmann olan altı şeytan tarafından ele geçirildiğine karar verdiler. 

Anneliese Michel neden öldü?

Anneliese Michel zaten hastaydı. Şeytan çıkarma ayinleri sırasında ona şeytana yakışır muameleler yapıldığı için bir doktora göstermek kimsenin aklına gelmedi. Günde yüzlerce kez diz çökerek dua etmekten diz kemikleri kırıldı ve tüm tendonları parçalandı. Ancak onu öldüren bu olmadı.

Rahipler, genç kızın içindeki şeytanların çıkması için oruç tutması gerektiğini söylediler. Bu, bildiğimiz oruç gibi değildi. Genç kız uzun zaman boyunca aç ve susuz kalarak oruç tuttu. 1 Temmuz 1976 tarihinde henüz 23 yaşında hayatını kaybettiği zaman ölüm nedeni yetersiz beslenme ve susuzluktu. Genç kızın son sözleri “Anne, korkuyorum.” oldu. 

Rahipler ve aile hakim karşısına çıktı:

Ölümün duyulmasının ardından Ernst Alt, Arnold Renz, Anneliese’in annesi Anna ve babası Josef; taksirle adam öldürme suçundan tutuklandılar. Olay, ülkede ses getiren bir sansasyona dönüştü. İki rahip 6 ay hapis cezası aldılar ama bu ceza erteledi. Genç kızın anne ve babası, yeterince acı çektikleri gerekçesiyle ceza almadılar. Yani Anneliese Michel öldüğüyle kaldı.

Anneliese Michel hakkındaki düşünceler:

The Exorcism Of Emily Rose

Eminiz Anneliese Michel isimli bu genç kızın yaşadıkları aklı başında olan pek çok kişiye dinin güzellikleri yerine sapkınlıklarına odaklanmanın korkunçluğunu göstermiştir. Ancak bir grup yobaz, Anneliese Michel’in ölüsüne bile saygı duymak yerine kendi sapkınlıklarına tutulmuşlardı.

Genç kız öldükten iki sene sonra yaşlı bir rahibe, Anneliese Michel’in bedeninin çürümediğini rüyasında görünce genç kızın mezarı tabut değişimi bahanesiyle açılmıştır. Genç kızın bedeninde herhangi bir anormallik görülmemiştir. Daha da garibi, bugün hala Anneliese Michel’in mezarına otobüsler dolusu katolik geliyor ve ona şeytanla mücadele ederken ölen bir azize muamelesi yapıyorlar. Halbuki o sadece hayatının baharında öldürülmüş genç bir kız.

Anneliese Michel’in yaşadıkları 2005 yapımı The Exorcism Of Emily Rose filmine de konu olmuştur. Bu tür şeytan çıkarma ayinlerini anlatan pek çok yapımda, genç kızın yaşadıklarına atıfta bulunulduğunu görmek mümkün. The Exorcism Of Emily Rose filmi ve benzeri yapımlar hem şeytan çıkarma ayinlerinin kötü yanlarını gösterdikleri için övülmüş hem de bunları özendirdiği gerekçesiyle eleştirilmiştir.

Gerçek bir şeytan çıkarma ayini yüzünden hayatını kaybeden genç kız Anneliese Michel’in trajik hikayesinden bahsettik ve başına gelen olaylar hakkında bilmeniz gereken detayları anlattık. Anneliese Michel ve bu tür ayinler hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. 


Yorum yapılmamış

Yorumunuzu ekleyin